5 Haziran Dünya Çevre Günü, tüm dünyada çevre sorunlarına dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve çözüm yolları bulmak amacıyla kutlanırken, Mersin’den yükselen çevre kirliliği çığlığı, bu özel günün anlamına gölge düşürüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca’nın açıklamaları, özellikle Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı Mahallesi’nde yaşanan korkunç çevre felaketini bir kez daha gözler önüne serdi.
SODA VE KROMSAN FABRİKALARI YİNE GÜNDEMDE
Mersin’in Akdeniz ilçesinde faaliyet gösteren Soda ve Kromsan fabrikaları, son haftalarda yeniden yoğun şekilde çevre kirliliği iddialarıyla gündemde. DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu sabah Kazanlı Mahallesi’nde çekilen görüntülerde fabrikalardan çıkan yoğun dumanlar ve dayanılmaz kokuya dikkat çekti. Koca, “Geçtiğimiz ay da denize, muhtemelen aynı fabrikalardan boşaltılan altı değerlikli krom (Cr+6) maddesi, on binlerce balığın ölümüne neden olmuştu. Konuyu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na taşıdık, fakat bugüne dek herhangi bir somut adım atılmadı,” diyerek devlet kurumlarının sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
KAZANLI HALKI ENDİŞELİ: “NEFES ALMAKTA ZORLANIYORUZ”
Kazanlı Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar, yıllardır aynı sorunlarla karşı karşıya. Fabrikaların bacalarından çıkan koyu dumanlar ve gece saatlerinde yayılan keskin kokular, solunum yolu hastalıklarını tetikliyor. Mahalle sakinleri, özellikle çocuklar ve yaşlıların ciddi şekilde etkilendiğini, tarım arazilerinin verimsizleştiğini belirtiyor. Bir mahalle sakini şunları söylüyor: “Gece penceremizi açamıyoruz. Sabah kalktığımızda genzimiz yanıyor. Bahçede yetiştirdiğimiz ürünlerin tadı bozuldu, ağaçlarımız kuruyor. Bizim sağlığımızla oynanıyor.” Geçtiğimiz ay Kazanlı kıyılarında görülen toplu balık ölümleri, çevre bilimcilerin de dikkatini çekti. Yapılan ilk analizlerde denizde yüksek oranda altı değerlikli krom (Cr+6) tespit edilmişti. Bu madde, kanserojen etkileriyle biliniyor ve hem insanlar hem de ekosistem için son derece tehlikeli. Özellikle içme suyuna, tarım alanlarına ya da denize karışması durumunda uzun vadeli çevresel felaketlere yol açabiliyor. Dünya Çevre Günü’nün 2024 teması, “Daha Temiz Bir Gelecek İçin Plastik Kirliliğine Son” olarak belirlenmişti. Ancak Türkiye’de pek çok bölgede, plastikten çok daha ağır kimyasallar doğayı ve halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.
ÇÖZÜM NE? YEREL VE MERKEZİ İDAREYE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Mersin gibi sanayileşmenin kontrolsüzce yayıldığı kentlerde ise çevre denetimleri yetersiz kalıyor. Koca’nın açıklamasına göre, bakanlık düzeyinde herhangi bir ceza ya da yaptırım uygulanmaması, fabrika yönetimlerini daha da cesaretlendiriyor. “Kazanlı halkı ve doğası sahipsiz değil,” diyen Koca, bu çevre katliamının bir an önce durdurulması için çağrıda bulundu. Uzmanlar, bölgede acil çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporlarının güncellenmesi, bağımsız denetimlerin yapılması ve şeffaflıkla kamuoyuna açıklanması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca tesislerde kullanılan arıtma sistemlerinin işlevselliği sorgulanmalı, yasal mevzuata uygunluğu sıkı biçimde denetlenmeli. Aksi halde, yalnızca Mersin değil, Doğu Akdeniz kıyı şeridinin tamamı geri dönülemez bir ekolojik tahribatla karşı karşıya kalabilir.
