DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Heyecanlandıran keşifte 16 metrelik balinanın kemikleri birleştirilmeye başlandı

Mersin’de 4 yıl önce ölen ve müze bahçesine gömülen 16 metrelik Fin balinasının heyecanlı bir çalışmayla bir haftada çıkarılan büyüklü küçüklü bine yakın kemiği, şimdi tek tek yapıştırılarak yeniden bir araya getiriliyor.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Heyecanlandıran keşifte 16 metrelik balinanın kemikleri birleştirilmeye başlandı

Mersin Körfezi’nde 4 yıl önce bir deniz aracının çarpması sonucu ölen Mersin Üniversitesi (MEÜ) Yenişehir Kampüsü Deniz Canlıları Müzesi bahçesine gömülen yaklaşık 16 metrelik Fin balinasının kemiklerinin çıkarılması yaklaşık bir haftada tamamlandı. ‘Balinanın Sessizliği Bilime Dönüşüyor’ projesi kapsamında yürütülen keşif kazısı çalışmalarında, şimdi dev iskeletin en kritik aşaması olan yapıştırma ve birleştirme sürecine geçildi. Kazı sırasında kırıklarla birlikte yaklaşık bine yakın kemik parçasına ulaşıldı. Bu parçalar müzenin önünde kurulan büyük çadırın altında tek tek temizlenerek, numaralandırılıyor ve doğru anatomik noktalarına yerleştirilerek yapıştırılıyor.

Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas ile üniversiteden projeye katılan öğrenciler, dev balinanın iskeletini yeniden bir bütün haline getirmek için titiz bir çalışma yürütüyor. Balinanın çok sayıda kırığa sahip olması nedeniyle sürecin oldukça zahmetli ilerlediğine vurgu yapan Prof. Dr. Deniz Ayas, yüzlerce parçanın doğru eşleşmeyle bir araya getirilmesinin yoğun emek gerektirdiğini söyledi. Ayas, hedeflerinin Nisan-Mayıs aylarına kadar tüm iskeleti birleştirerek müze bahçesinde bütün halinde sergilemek olduğunu ifade etti.

“Her doğru parçayı yerleştirdiğimizde ayrı bir mutluluk yaşıyoruz”

Projenin hem akademik hem de eğitim açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Deniz Ayas, “Çok sayıda öğrenci ziyarete geliyor ve bu çalışmalar sırasında biz de birçok yeni şey öğreniyoruz. Anatomik olarak büyük kemiklere sahip olsa da kırıkların fazla olması birleştirmeyi zorlaştırıyor. Ama aynı zamanda keyifli bir süreç, çünkü bunu bir puzzle gibi düşünebilirsiniz. Her doğru parçayı bulup yerleştirdiğimizde ayrı bir mutluluk yaşıyoruz” diye konuştu.

Bu kadar büyük bir deniz memelisinin iskeletini ilk kez bir araya getirdiklerine dikkat çeken Prof.Dr. Ayas, “Daha önce yunus iskeleti de birleştirdik, kaplumbağa da. Çok sayıda iskelet çalışmamız olmasına rağmen bu büyüklükte bir deniz memelisiyle ilk kez çalışıyoruz. Büyük kemikler bir avantaj, ama kırıkların fazlalığı dezavantaj oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

“Benim için de ilk kez böyle bir deneyim oldu”

Hem kazı sürecine hem de iskeletin yapıştırma aşamasına gönüllü olarak katılan Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğrencisi Ayşe Alkaş, “Yaklaşık bir hafta süren kazı çalışmasında tüm kemiklerini, omurlarını ve kafatasını çıkardık. Şu anda birleştirme aşamasındayız, kemikleri sıralıyor, omurları birleştiriyoruz. Bazı kemiklerde kırıklar, bazı yerlerde deformasyonlar mevcut. Öğrencilerin bu sürece aktif olarak katılması da çok güzel. Benim için de ilk kez böyle bir deneyim oldu. Bu çalışma, kemik yapısını görmeyi, nasıl birleştirileceğini ve konstrüksiyon aşamasında ne yapılacağını anlamamızı sağlıyor. Sürecin tamamı bize çok şey öğretiyor. Daha önce hiç bu şekilde kemiklerle çalışmamıştım, o yüzden beni de mutlu etti” diyerek düşüncelerini anlattı.

reklam