Mersin Barosu avukatlarından Kerem Küçük, emsal bir davaya imza attı. Mersin’de koronovirüse yakalandığı için 10 günlük karantina süresinin 9’uncu gününde işyerine giden esnafın muhtemel alacağı ‘2 aydan 1 yıla kadar’ hapis cezasını mevzuattaki eksiklikleri bularak iptal ettiren Küçük, kanundaki eksikliklere dikkat çekti.
Mersin’de Avukat Kerem Küçük, müvekkilinin karantina sürecini ihlal ettiği gerekçesiyle alacağı cezayı kanundaki eksikliklere dikkat çekerek iptal ettirdi. Bu yönüyle emsal niteliği taşıyan davayla ilgili konuşan Küçük, olayın sürecini de aktardı. Mersin’de bir esnafın karantina süresinin 9’uncu gününde işyerine gitmesi üzerine hakkında tutanak tutulduğunu aktaran Küçük, “Aynı zamanda tutulan tutanak Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilerek adli tahkikat başlatıldı. Müvekkilime, Türk Ceza Kanunu’nun 195’inci maddesinde düzenlenen bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçu ile soruşturma açıldı. Neticede bu suçtan Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu suç da Türk Ceza Kanunu’nun 195/1’inci maddesinde düzenlenmiştir. 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Ancak benim dosyaya müdahil olmam itibari ile eylemin tek başına suç olmayacağı, karantina kurallarının mevzuat yönünden belirsiz olduğu, karantina şartlarının ne şekilde düzenlendiği, hangi kuralların ihdas edildiği konuları üzerinde mevzuatta bir eksiklik olduğunu tespit ettim. Bunu savundum” ifadelerini kullandı.
“AYRINTILI BİR DÜZENLEME YOK”
Bulaşıcı hastalıklarla ilgili yaptırımlarda eksiklikler olduğuna dikkat çeken Küçük, insan karantinasına ilişkin ayrıntılı bir düzenleme olmadığına dikkat çekti. Bunun emsal bir karar olduğunun altını çizen Küçük, şunları söyledi:
“Yükümlü hangi şartlar altında karantinada kalmalı, karantinanın şartları nedir? Ne kanun, ne tüzük ne yönetmelik var bu konuda. Bunu ileri sürdüm. Ayrıca hangi şartlarda dışarı çıkamayacağı, dışarı çıktığı takdirde ne gibi yaptırımlarla karşılaşacağına dair de bir ihtar yapılmamış. Yapılan ihtar sadece kısa mesaj üzerinden yapılmış. Hâlbuki Tebligat Kanunu’na göre kamu kurumlarının yapacağı tebligat, Tebligat Kanunu’na uygun olarak yapılmalı. Usulüne uygun bir tebligat yapılmamış. Karantina kararlarına uymadığı takdirde ne gibi bir yaptırımla karşılaşacağına dair bir ihtar ve uyarı yok, usulüne uygun bir tebligat yok. Bunu ileri sürdüm. Mahkeme de bu itirazlarımıza itibar etmiş. Suçun hukuki altyapısı yeterli olmadığı için müvekkilim hakkında beraat kararı verildi ve bu karar kesinleşti.”